14 Kasım 2014 Cuma

HIDRELLEZ TİYATRO OYUNUNA TEZ VAKİT GİDİLE.



Devamlı tiyatroya giden biri olarak; son zamanlarda Şehir Tiyatrolarında beni cezbeden çokta güzel oyun çıkmıyor diye hayıflanırken, bu akşam gittiğim  HIDRELLEZ  oyunu beni yanılttı.  Bir dönem Devlet Tiyatrosunda seyrettiğim Kadı oyunundan sonra ilk defa bir oyun beni bu kadar eğlendirdi,  tebessüm ettirdi, hüzünlendirdi ve yerimde göbek attırdı demeyeceğim ama  ramak bıraktı.




Bir Roman hikayesi olan oyun  yerinizde göbek attırmaya meyilli iken, diğer yandan da  gözyaşlarınızı belki de tutamayacağınız hüzünlü bir aşk öyküsü.
Dekor, kostüm, müzik, sanatçılar, herşey çok güzel bu oyunda. Balık Ayhan’ın müzikleri de oyunun temposunu bayağı bir yüksek tutuyor. 

Vallahi sürekli bir kıvrak ritimler çalarken yerimde, kıpırdanmadan durmak çok zor oldu benim için. Selam sahnelerinde bile harika bir performans sergileyen oyuncularla beraber bizde biraz yerimizde kımıldanmadık değil yani.. Hele Tinke teyze rolündeki oyuncunun o selamlama sahnesindeki figürleri vallahi  benim diyen dansçılara taş çıkartırdı.

Yönetmen Ali Yaylı “Bu oyunda kahır ve acı içinde yaşayan ama bu hayata direnebilmek için eğlenen, eğlendiren, hayatla, düzenle ve kendileri ile dalga geçmeyi başaran bizim Romanlarımızı anlatmaya çalıştım”  demiş ve bunu da başarmış.


Hıdırellez  Meriç nehri kıyısında yaşayan coşkulu "Romanlar"dan hüzünlü bir aşk öyküsü..."Hıdrellez", ruhu ne kadar özgür olursa olsun, sevdiğinin gönlünde tutuklu kalan genç bir kızın çaresizliğini ve yalnızlığını konu alırken, bir dönemin siyasi acılarına da tanıklık ediyor.


Oyunda herkes mi bu kadar güzel oynar, herkes mi bu kadar roman.. oyuncular mı bu kadar müzisyen. müzisyenler mi bu kadar oyuncu... Herkes muhteşem. Yani tek kelimeyle harika bir oyun. Dahası gidin seyredin. Balık Ayhan’ın güzel müzikleriyle işten çıkışta gidip stres atacağınız muhteşem bir oyun.