3 Kasım 2015 Salı

İSTANBUL METROBÜS OLİMPİYATLARI



Yeni nesilin binmekte oldukça usta olduğu bir ulaşım taşıtı Metrobüs.. Ulaşımın en büyük sorun olduğu İstanbul kentin de,  sizi en kısa sürede gideceğiniz yere ulaştıran taşıt. Arada sırada binen kişilerin, yaşlı teyzelerin, mesai saatlerinde gezmeye gitmeye çalışan emeklilerin, binişteki izdihama şaşırırken binmeyi unuttukları bir araç Metrobüs. 

Metrobüs kültürü diye ayrı bir kültür gelişti artık İstanbul'da. Metrobüs  olimpiyatlarına katılmak  için,  "Metrobüse nasıl binilir" kültürünü değişik stratejik planlarla geliştirmeniz gerekmektedir. 


Akşam ve sabah saatlerinde metrobüse binmek, tıpkı olimpiyatlara katılarak birinci olmak gibi birşey. Metrobüs Olimpiyatlarında  şampiyon  seviyesine erişmeniz için birkaç tüyo vereyim size.. Maksat insanlığa bir katkımız olsun.

Birkaç gün  önceden pratik yapılarak kazanılan bir yetenektir mesela, kapıların önünüzde durmasını sağlamak. 

Karşı  binanın üst katının tabelasının "A" harfini esas alırsanız,  kapı taaam da sizin önünüzde açılabilir.

Oldu da bunu iyi hesapladınız kapı önünüzde açıldı.. 



Özellikle, Söğütlüçeşme durağında yaşadığımız en önemli olayda şu. Kapıyı hesapladık. Kapı önümüzde açıldı. Kendimizi içeriye attık.  Tam da oturmaya yeltendiğimiz bir koltuğa hoooop biri oturuyor, bir hamle ikinci koltuğa yöneliyorsunuz ona da biri oturabiliyor. O zaman çocukluğunuzdaki ağaç kapma yarışmasını düşünün. Ağacı kapamayınca ortada ebe oluyorsunuz ya.. O kadar kapı ayarladınız. Bir de baktınız ayakta kaldınız. Gururunuzu yediripte inmezseniz, ana duraktan itibaren gideceğiniz yere kadar ayakta gidersiniz.

Ara duraktan binen biriyseniz de şöyle düşünebilirsiniz? Allahım yoksa bütün bu oturanlar,  Metrobüs reklamlarında oynayan figüranlar mı? Ben iniyorum, benden başka kimse kalkıp inmiyor. Bir gün de biri bana yer verse.. 

Metrobüsün içinde bunları yapmak içinse,  önce o bir sürü tepeler dağlar aşıp metrobüs merdivenlerini tırmanarak metrobüs durağına gelebilmeye gücünüzde olmalı. Altunizade, Şirinevler, Halıcıoğlu, Edirnekapı gibi bilumum duraklarda oldukça yüksek ve engebeli merdivenler/rampaları  aşmanız gerekiyor, metrobüslere inip binmeniz için. 

Ama bununda iyi yanını düşünmelisiniz. Hergün işe gidip gelirken, metrobüs sayesinde formunuzu koruyabilirsiniz. Bedavadan size jimnastik kursu. Sizde çok şey bekliyorsunuz.. 


Metrobüste birde kardeşlik duygunuz öne çıkıyor. Eskilerde otobüste size şöyle hafif deyen insanlara bile tahammülünüz yokken, metrobüslerde burun buruna gittiğiniz beyler, bayanlarla "Hepimizzzzz kardeşizzzz" türküsünü içinizden çığırırsanız, hiç de  öfkelenmiyorsunuz. Önemli olan hava almanız, birde binerken sigarasını yere atıp dumanını içinde tutan hemşerimin o mis gibi duman kokusunu hissetmeniz, en önemlisi de bir kapsama alanı bulabilmeniz. "Nefes al yeter, içeriye bir adımınızı atabildiniz mi her yere gider" mantığıyla metrobüsünüz sizindir artık. Sloganım bu benim. Kapıdan bir adım atayım, içeriye gireyim sonrası Allah Kerim. 
Peki metrobüslerde neye sinirleniyorun en çok..

Metrobüs istasyonlarında, eğer en önde bekliyorsanız arkadaki metrobüs bulundukları yerde kapıyı açıyorlar. Sen koşarak en arkadakine giderken, bu sefer öne doğru gidip kapıyı açıyor. Sen istasyonda deli gibi bir o yana bir bu yana koşan ilginç bir pozisyonda kendini buluyorsun.Olsun bu da spor canım. Pozitif düşünmeli insan.

O anda bir bakıyorsun ki dörtlüleri yakıp geçen boş bir metrobüs .. O nereye gidiyor ki.. Giderken bir iki yolcu alaydı iyiydi deyip bakıp geçiyorsun. Meşhur bir hayvanın trene bakması gibi.. 

Metrobüste ayakta gidiyorsunuz tamam da... kardeşim bu metrobüste neden herkes bir uçtan bir uca işe gidiyor yahu. Hiç mi arada işyeri olan yok. Arada kalkıp inseler de bizde bir kere oturabilsek, ara duraktan da olsa yer bulabiliyorum diyebilsek.

Metrobüslerde ne halta hizmet yaptığı bilinmeyen 1,5 kişilik koltuklar var ya. Onları hep merak etmişimdir. Yapım aşamasında neyi düşünerek yapıldığını. En önde ve ikinci sırada bulunur bu koltuklar genelde.   Bana 1,5 Adana kebap söylemini hatırlatıyor. İki kişi oturmak istersen, vücudunun yarısı dışarda kalıp, bel but heryerin ağırarak inersin. Ayakta dursam daha iyiydi dersin. O koltuğu niçin 1,5 Adana tipinde yapmışlar anlayamamışdır. Şişmanlara özel mi, çocuğuyla anne otursun diye mi, ne düşünerek yaptı  bu metrobüsü imal edenler. Biri bu yazıyı okursa şu aşağıya, tam da yazının sonundaki yorum kısmına izah edebilir mi acaba. Kamuoyunun şeysi açısından.. Aydınlanması yani.. 

Metrobüs yollarının özellikle ameliyat yeni geçirmiş kişilere uygun olmaması. Yolların sarsıcı hali yeni ameliyat geçirdiğim dönemlerde en çok hissettiğim bir konuydu. Tümseklerde attıra attıra giderken, tüm dikişlerimi tek tek hissetmiştim. Doktorlar metrobüslere uygun dikiş atmıyorlar mı yoksa. Bu tıbbın da acilen gelişmesi lazım canım. 

Herkesin boşluklara ilerlememesi, aslında arkalarda istedikleri yere gidebiliyor, ama nedense şoförün yanında olmayı daha mı güvenli hissediyor insanlar. Kapı ağzı daha mı güvenli yoksa..  

Ayakta gitmemek için istasyonda kapının önünde konuşlanarak, sizin metrobüse ayakta da olsa gitmenizi engellemek. 
  • Ama bu Metrobüs azizim, bazen  insanda mutluluk hormonunu da sergiliyobiliyor. Doping olabiliyor bazı zaman size adeta..  Ne zaman oluyor bunlar derseniz, 

  • Mesela;

Kapının önünüzde durması ve hemen yer bulmanız, 

24 saat çalıştığı için taksiye fazla para ödemeden belli yerlere gelebilmeniz,

Gideceğiniz yere metrobüsle çokta çabuk gidebilmeniz,

Trafik yan tarafta durma noktasındayken, siz metrobüste onlara pis pis sırıtarak yanlarından yağ gibi kayarak gidebilmeniz (Tabii ki bu en zevklisi)

Birde siz biner binmez birinin kalkarak size yer vermesi sizde mutluluk vermezse o sizin bileceğiniz iş. Ben bundan mutlu oluyorum. 

Kısaca; Bu metrobüsler olimpiyat ruhu kattırdı adeta insanlara.. En kısa zamanda bu yolun yeraltına inmesini arzu ediyorum. Aynı güzergahın havadan, alttan, üstten, yandan, ortadan gitmesini arzu ediyorum, ohhh trafik rahatlasaaa.... Hayat bayram olsaaa..

Ne güzel olurdu de mi?

2015 Metrobüs olimpiyatlarını da bitirmek üzereyiz. 

2016'da daha nice ulaşım araçlarına...