18 Aralık 2014 Perşembe

YAVUZ SULTAN SELİM'İN MATRİX ŞİİRİ


MATRİX ŞİİR.

 Önceleri duymuş muydum? Hayır. 

Bir hocamızın bu şiiri paylaşmasıyla, bu şiirden haberim oldu.
Lise sıralarında edebiyat derslerinde işlediğimiz konuların, yıllar sonra daha duyarlı bir şekilde okumanın güzelliğiyle şiiri tekrar okudum.
Şiir yazmadaki ustalığını bildiğim Yavuz Sultan Selim'in, matrix şiirindeki ustalığı gerçekten de şiir dünyasına örnek olacak bir çalışma..


Sanma Canım Herkesi Sen Can-ı Dilden Yar Olur

Herkesi Sen Dost mu Sandın Belki Ol Ağyar Olur
Can-ı Dilden Belki Ol Alemde Bir Dildar Olur
Yar Olur Ağyar olur Dildar olur Serdar Olur

Yavuz Sultan Selim'in bu şiirinde aşağıda açıklandığı üzere; şiir soldan sağa okunduğu gibi sırasıyla birinci mısradan itibaren, bölünmüş kelimeleri alt alta getirdiğimizde yine anlam bütünlüğü bozulmadan şiir bütünlük içinde yukarıdan aşağı da sırasıyla aynen okunmuş olur.

Şiir sanatında bu ilk ve tek bir örnek olduğunu gördük.

Şimdi yukarıdan aşağıya okunur durumuna bakalım.

1.) Sanma şahım/ herkesi sen/ sadıkhane / yar olur

2.) Herkesi sen/ dostum sandın/ belki ol/ ağyar olur

3.) Sadıkhane/belki ol/ alemde/ dildar olur

4.) Yar olur/ ağyar olur/ dildar olur/ serdar olur

Yukarıdan aşağıya;

1.) Sanma şahım

herkesi sen

sadıkhane

yar olur

2.) Herkesi sen

dostum sandın

belki ol

ağyar olur

3.) Sadıkhane

belki ol

alemde

dildar olur

4.) Yar olur

ağyar olur

dildar olur

serdar olur

soldan sağa 1.mısra,yukarıdan aşağıya 1. sırayı

soldan sağa 2.mısra,yukarıdan aşağıya 2. sırayı

soldan sağa 3.mısra,yukarıdan aşağıya 3. sırayı

soldan sağa 4.mısra,yukarıdan aşağıya 4. sırayı

oluşturur ve şiir soldan sağa ve yukarıdan aşağıya sırasıyla anlam ve sıralama değişmeden okunur.

Yavuz Sultan Selim Han bu beyiti Şah İsmail'e yazmıştır.

Hikayesi şöyledir:

Yavuz şiire, edebiyata ve satranç oynamaya meraklı biridir. Aynı şekilde Şah İsmail'de de bu özellikler vardır. Sarayında ünlü şairleri barındırır ve çok iyi satranç oynar. Bunu bilen Yavuz Şahın şahın bu özelliğinden yararlanmak ister. Tebdili kıyafetle (gezgin bir abdal kılığında) şahın ülkesine gider. Hanlarda , Kervansaraylarda satranç oynayarak önüne geleni yener. Haber şaha ulaşır. Şah der ki çağırın birde benimle oynasın. Yavuz Şah'ı da yener. Şah sinirlenir ve Yavuz'a der ki: " sen edep nedir bilmez misin? Hiç şahlar mat edilir mi?" Elinin tersiyle Yavuza bir tokat atar. Şahın kızdığını anlayan Yavuz onu yücelten şiirler okumaya başlar. İşte şahın huzurundan ayrılırken de bu şiiri okur. Ancak Şah İsmail hala onun Yavuz Sultan Selim olduğunu anlamamıştır.


Yavuz yediği tokatın acısını unutmaz. Birkaç sene sonra Çaldıran'da Şah İsmail'i yener ve ona bir mektup gönderir. Mektupta o günkü tokadın acısını aldığını söyler veilave eder: " atacaksan tokadı
böyle atacaksın. "(alıntı)

Bu güzel bilgileri internette paylaşan tüm şiirseverlere teşekkür ediyorum. Ama öncelikle şiiri bir şekilde ortaya çıkmasına sebep olan Sayın Prof. Dr. İmer Okar hocama saygılarımı sunuyorum. Güzel bir bilgiyi paylaşıma açtığı için.