15 Şubat 2015 Pazar

ÖZGECAN'A KIYAN KÖTÜNÜN ANNESİ OLMAK.



Ülkemizde yaşanan  ÖZGECAN'ın yaşadığı o vahim olay bizleri derinden yaralarken, olaylara hüzünle ve içimiz acıyarak bakarken, her kötü olayda yaşadığım  bir duygumu sizlerle paylaşacağım. 

KÖTÜNÜN annesi olmak ne kötü bir durum Yarabbim... O ne düşünüyor. Evladlarıyla övünmenin bir anneye en büyük haz verdiği annelik duygusu bu kadında şu sıralar ne halde.. 



Özgecan'ın annesi belki de kızına her zaman "Kızım dikkat et, şunu yapma, bunu yapma" diye tembihlerde bulunurdu.

Ama ona bu elim olayı yaşayan ya KÖTÜNÜN ANNESİ.. Acaba oğluna bugüne kadar "Oğlum kızlara narin davran, onları incitme" gibi sözler söylüyor muydu? Yaşanan bu olayda onun annesi ne hissediyor? Yerin dibine ölmeden girmiyor mu? Nefsine hakim olmadığını, üstüne üstlük de bir anlık yaptığı gafleti daha da ilerletip o kızın canına kıydığını öğrendiğinde neler hissediyor?
SENİN ANNEN, BACIN, KIZKARDEŞİN YOK MUYDU? EY HAYSİYETSİZ,ŞEREFSİZ

Bir anne her zaman İYİNİN annesiyim diye övünebilmeli, KÖTÜNÜN ANNESİYİM demeyi bilmemeli, 

Anne olmanın şanının yok olmasını;  böyle bir olayı evladında yaşamanın, yerin dibine geçmenin verdiği duygularla ANNE olarak çok üzüldüm.

Erkek evladı sahibi olarak; esas çocuklarımıza kız/erkek ilişkileri anlatılmalı, Korunmayı kıza değil, erkek evlatlarımıza anlatmalı, NEFSİNE SAHİP OLABİLMEYİ ve de  öncelikle insan olmayı öğretmeli. Belki de  mahrem sayılacak bu konuları, usulünce erkek evladına anlatmalı. 

Hatta eşimin bugün söylediği bir söz "Erkekliğimden utandım, bu üç erkeği görünce" dedi. "Siz hiç 3 kadının toplanıp bir erkeği öldürdüğünü gördünüz mü?"dedi. Gerçekten de böyle hem cinsel taciz, hep şiddet, hem de şerefsizce bu   eylemi yapabilen kadın gördünüz mü? Bu eylemi kadın değil, erkek değil, birini aşağılarken hayvan dediğimiz hayvan dünyasında bile göremeyiz? Hayvanlar bile onlardan daha onurlu ve vicdanlı.. 

Erkek annesi olarak evladımızın böyle bir şey yapabileceğini değil düşünmek, akıl sır bile erdiremeyiz. Allah hepimize İYİNİN annesi olmayı, KÖTÜNÜN annesi olmamayı nasip etsin. 


Yıllar önce oğlum doğduğunda yazdığım "3,5 kilo" isimli öykümün sonunu şöyle bitirmiştim. Orada da bu sözü kullanmıştım. Kötünün annesi.. 

" Evladıyla övünen anne hazzını duyabilmeli insan...

Televizyonda, çocuğu üniversite sınavında birinci olan anneye tutulan o mikrofondaki kadının sevincini hissedebilmeli insan...
Kötünün annesi değil, iyinin annesiydim diyebilmeli insan...
Evladını teraziye koyduğunda ölçü bulamamalı insan...
Bakabiliyorsa doğurabilmeli insan...
Sevgisini verebiliyorsa, anne olmalı insan...
Anne kelimesinin anlamını iyi taşımalı insan..
Senin için ne zorluklara katlandım diye çocuğunu suçlamamalı insan. 

Oğlumun oynadığı Tiyatro Oyununun bir kuplesinde ne hoş söylemişti...
"Ben Anne ve Babamın sevgisinin ürünüyüm" . 

Evet... O istemedi. Onlar bize Allah'ın vermiş olduğu lütuf... Öyleyse en iyi şekilde onu yetiştirebilmek görevimiz..
Nasıl bir ressam eseriyle övünç duyabiliyorsa ya da bilim adamı yaptıklarından dolayı bir fayda sağlayabiliyorsa,
İşte bende Hastanede öpüp kokladığım 3.5 kiloyu yetişkin, olgun ve faydalı bir insan olarak yetiştirebilirsem mutlu olacağım. 3,5 kiloyu sevgimle büyütüp övüneceğim."
İşte ÖZGECAN'a kıyan bu KÖTÜNÜN ANNESİ ne düşünüyor, başını nerelere vuruyor çok merak ediyorum..